Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
farklı şekilde
"farklı şekilde"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
farklı şekilde
differently
zf.
2
Genel
farklı şekilde
removedly
zf.
"farklı şekilde"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 104 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
olunan zaman veya mekandan farklı bir zamanı ve mekanı işleyen bir eser karşısında anlatılan yerde veya zamanda olunmadığının bilinmesine rağmen okurun istemli bir şekilde kendisini orada ve o anda imiş gibi hissederek eseri anlamaya çalışması
the willing suspension of disbelief
i.
2
Genel
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği
mondegreen
i.
3
Genel
farklı şekilde derleme
recompilement
i.
4
Genel
farklı şekilde tanımlama
redefinition
i.
5
Genel
farklı şekilde betimleme
redescription
i.
6
Genel
farklı şekilde tanımlama
redescription
i.
7
Genel
farklı şekilde nitelendirme
redescription
i.
8
Genel
farklı şekilde izah etme
redescription
i.
9
Genel
farklı bir şekilde çizen kimse
redrawer
i.
10
Genel
farklı bir şekilde karalayan kimse
redrawer
i.
11
Genel
a harfinin farklı bir şekilde söylenişi
aw [scottish]
i.
12
Genel
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj, işaret
mixed message
i.
13
Genel
bir konuda farklı şekilde aydınlandıklarını iddia eden insanlar
illuminati
i.
14
Genel
farklı içerikleri güzel şekilde bir araya getiren eser
dish
i.
15
Genel
biçimini farklı şekilde oluşturmak
recontour [rare]
f.
16
Genel
hatlarını farklı şekilde belirlemek
recontour [rare]
f.
17
Genel
farklı bir şekilde tanımlamak
redefine
f.
18
Genel
farklı şekilde betimlemek
redescribe
f.
19
Genel
farklı şekilde tanımlamak
redescribe
f.
20
Genel
farklı şekilde nitelendirmek
redescribe
f.
21
Genel
farklı şekilde izah etmek
redescribe
f.
22
Genel
farklı şekilde belirlemek
redetermine
f.
23
Genel
farklı şekilde saptamak
redetermine
f.
24
Genel
farklı şekilde tahsis etmek
redistribute
f.
25
Genel
farklı şekilde bölüştürmek
redistribute
f.
26
Genel
farklı bir şekilde çizmek
redraw
f.
27
Genel
farklı bir şekilde karalamak
redraw
f.
28
Genel
farklı bir şekilde değerlendirmek
re-evaluate
f.
29
Genel
farklı bir şekilde ifade etmek
re-express
f.
30
Genel
farklı bir şekilde belirtmek
re-express
f.
31
Genel
farklı şekilde söylemek
reframe
f.
32
Genel
farklı şekilde ifade etmek
reframe
f.
33
Genel
farklı şekilde asmak
rehang
f.
34
Genel
(farklı ögeleri) anlamlı bütün oluşturacak şekilde bir araya getirmek
braid
f.
35
Genel
farklı şekilde yazmak
rewrite
f.
36
Genel
(çan) peş peşe farklı tonlarda çalacak şekilde hareket etmek
course
f.
37
Genel
(farklı duyuları) birlikte reaksiyon verecek şekilde eğitmek
coeducate
f.
38
Genel
(klasörü) sekmeler farklı yerlere gelecek şekilde düzenlemek
stagger
f.
39
Genel
orijinal halinden belirgin şekilde farklı
changeling
s.
40
Genel
gerçek modelden farklı bir şekilde kalıp veya döküm olarak yeniden yapılmış
ectypal
s.
41
Genel
farklı bir şekilde
disparately
zf.
42
Genel
farklı bir şekilde
divergently
zf.
43
Genel
farklı bir şekilde
as distinct from
zf.
44
Genel
farklı bir şekilde
otherwise
zf.
45
Genel
birçok farklı şekilde
in many different ways
zf.
46
Genel
farklı bir şekilde
uncustomarily
zf.
47
Genel
dört farklı şekilde
quadruply
zf.
48
Genel
farklı bir şekilde
different
zf.
49
Genel
farklı şekilde kullanılabilir
in season
expr.
Phrasals
50
Öbek Fiiller
farklı/belli bir şekilde göstermek
recast in (something)
f.
51
Öbek Fiiller
farklı/bell, bir şekilde resmetmek
recast in (something)
f.
52
Öbek Fiiller
farklı bir şekilde hayal/tasavvur etmek
recast in (something)
f.
53
Öbek Fiiller
farklı/belli bir şekilde tasvir etmek
recast in (something)
f.
54
Öbek Fiiller
farklı/belli bir şekilde tanımlamak
recast in (something)
f.
55
Öbek Fiiller
farklı/belli bir şekilde göstermek
recast in
f.
56
Öbek Fiiller
farklı/belli bir şekilde resmetmek
recast in
f.
57
Öbek Fiiller
farklı bir şekilde hayal/tasavvur etmek
recast in
f.
58
Öbek Fiiller
farklı/belli bir şekilde tanımlamak
recast in
f.
59
Öbek Fiiller
(bir şeyi farklı bir şekilde) ifade etmek
translate (something) to (something)
f.
Phrases
60
İfadeler
bir tecrübeye her insan farklı şekilde tepki gösterir
the same fire that melts the butter hardens the egg
expr.
Colloquial
61
Konuşma Dili
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek işaret/mesaj
mixed signal
i.
Idioms
62
Deyim
bir şeyi o ana kadar kabul edildiğinden çok farklı bir şekilde sunmak
stand something on its head
f.
63
Deyim
bir şeyi o ana kadar kabul edildiğinden çok farklı bir şekilde sunmak
turn something on its head
f.
64
Deyim
farklı şekilde yaşayanları kabullenmek
live and let live
f.
65
Deyim
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj vermek
send a mixed message
f.
66
Deyim
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek mesajlar vermek
send mixed messages
f.
67
Deyim
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek işaretler vermek
send mixed signals
f.
68
Deyim
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir işaret vermek
send a mixed signal
f.
69
Deyim
farklı parçaları birkaç farklı şekilde eşleştirmek/bir araya getirmek
mix and match
f.
Trade/Economic
70
Ticaret/Ekonomi
farklı gruplara eşit şekilde davranıldığı görüntüsü veren tarafsız uygulamaların, gerçekte bir grubu diğerine karşı kayıran veya diğer gruba nazaran mağdur eden etkiler doğurması ve bu olumsuz etkilerin işletme gerekleri ile açıklanamaması
disparate impact
i.
Technical
71
Teknik
odak mesafesi farklı üç dalga boyu için aynı olacak şekilde yapılmış bir bileşik mercek
apochromat lens
i.
72
Teknik
farklı yöne bakacak şekilde dönen kimse
wheeler
i.
73
Teknik
her biri farklı bir yöne bakacak şekilde yerleştirilmiş birden fazla megafon tarafından aynı anda üretilen sesi yükseltilmiş sis işareti
megafog
i.
74
Teknik
(çan farklı sesler çıkaracak şekilde çalınırken) tek bir çanın sabit tutulduğu çalma sırası değişikliği
single
i.
75
Teknik
(dört çan ile) farklı sesler çıkaracak şekilde çan çalma
singles
i.
76
Teknik
her puntonun farklı büyüklükteki puntolara oransal olarak uyacak şekilde değiştirildiği bir sistem
point system of type bodies
i.
Computer
77
Bilgisayar
(elektronik cihazı) farklı şekilde programlamak
reprogram
f.
78
Bilgisayar
(elektronik cihazı) farklı şekilde programlamak
reprogramme
f.
Textile
79
Tekstil
iki tarafı farklı renk olup tersyüz şekilde de kullanılabilen kumaş
janus cloth
i.
Optics
80
Optik
iki farklı ancak ilişkili uyarıcının uzay ve/veya zamanda birbirine yakın bir şekilde gösterildiğinde gerçekte olduklarından daha farklı algılanmaları
contrast
i.
Biology
81
Biyoloji
komşu hücrelerden belirgin şekilde farklı olan bitki hücresi
trichoblast
i.
82
Biyoloji
komşu hücrelerden belirgin şekilde farklı olan bitki hücresi
idioblast
i.
83
Biyoloji
farklı gelişim evrelerinde farklı şekilde olan
heteromorphic
s.
84
Biyoloji
farklı şekilde büyüyen
heteronomous
s.
Botanic
85
Botanik
farklı uzunlukta ve şekilde çiçeklere sahip olma
heterogony
i.
86
Botanik
orta damarının bir tarafındaki parçası diğer taraftakinden farklı boyut veya şekilde olan (yaprak)
oblique
s.
87
Botanik
yedi farklı şekilde katlanmış olan
septifarious
s.
Social Sciences
88
Sosyal Bilimler
keskin şekilde farklı ve bağımsız bireylerden oluşan (toplum)
atomistic
s.
89
Sosyal Bilimler
keskin şekilde farklı ve bağımsız bireylerden oluşan (toplum)
atomistical
s.
Linguistics
90
Dilbilim
dillerin farklı zaman dilimlerinde farklı yerlerde birbirlerinden bağımsız şekilde geliştiklerine ilişkin teori
polygenesis
i.
History
91
Tarih
bir dizi farklı parçadan oluşup çeşitli manzaralar oluşturacak şekilde yeniden düzenlenebilen resim
myriorama
i.
Religious
92
Dini
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten bir hristiyan doktrini
modalism
i.
93
Dini
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten hristiyan doktrinini destekleyen kimse
modalist
i.
94
Dini
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten hristiyan doktriniyle ilgili
modalist
s.
95
Dini
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten hristiyan doktriniyle ilgili
modalistic
s.
Philosophy
96
Felsefe
(perdurantizmde) farklı zamansal parçalara sahip olacak şekilde var olmak
perdure
f.
Music
97
Müzik
(kilisede vb.) farklı tonlardaki çanların peş peşe ahenkli bir şekilde çalınması
change ringing
i.
98
Müzik
(kilisede vb.) farklı tonlardaki çanların peş peşe ahenkli bir şekilde çalınması
change-ringing
i.
99
Müzik
(kilisede) farklı tondaki çanların peş peşe ve ahenkli bir şekilde çalınması
treble bob
i.
100
Müzik
belirli bestelerin çalınmasını kolaylaştırmak için telli çalgının olağandan farklı bir şekilde akort edilmesi
scordatura
i.
Printery
101
Matbaa
güncel olmayan posta pulunun orijinalinden farklı şekilde ve kendi işlevi dışında kullanımı için yeniden basılması
reprint
i.
102
Matbaa
her puntonun farklı büyüklükteki puntolara oransal olarak uyacak şekilde değiştirildiği bir sistem
point system of type
i.
Slang
103
Argo
birbirinden belirgin şekilde farklı iki arkadaş
mutt and jeff [dated]
i.
104
Argo
müziği yasalara aykırı şekilde ele geçirip farklı eserlerde kullanma
plagiarhythm
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of farklı şekilde
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy